31 Ocak 2014 Cuma

GALATASARAY SCOUT ŞEFİ - EMRE UTKUCAN


Galatasaray'ımız da 1. Yılını doldurmak üzere olan Scout Şefimiz Emre Utkucan..





 Futbol, hayatımızın bir parçası ve her insan farklı duygular yaşıyor farklı renklere gönül veriyor. Bizler tuttuğumuz takımın daima başarılı olmasını bekliyoruz. Tribünlere gidip takımımızın arkasında olduğumuzu hissettiriyor yada takımın bütçesine bir şekilde destek olup transfer sezonunda iyi oyuncular bekliyoruz. İşte tam bu nokta da tuttuğum takımın iyi transferler yapmasını sağlayan ve bu konuda gece gündüz çalışan bizlere daha iyi oyuncular gelmesi için emek sarfeden bir adamdan bahsetmek istiyorum.

 Galatasaray Scout Şefi Emre Utkucan, öncelikle çok iyi niyetli, saygılı ve beyefendi bir insan ''adam gibi adam'' terimi vardır ya işte tam bu kalıba uyan bir Galatasaray'lı. 

 Genç yaşında omurilik sinirleri iletişimsizligi hastalığına yakalanmıştır ama onun çalışma azmi ve gayreti Galatasaray Scout Şefi olmasına engel olmamıştır. Emre Utkucan'ın inanılmaz derece de futbolcu arşivi ve kulüpler hakkında detaylı bilgisi vardır. 

 31 Ağustos 1980, İstanbul doğumlu, İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunudur ve gene aynı üniversite de yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır.

 Medya sektörüne 2008 yılında Maraton.com.tr’de yazar olarak başlayan ve kısa bir süre sonra, 2008 Eylül ayından itibaren Lig TV’de çalışmaya başlamıştır. 2009 yılında kurulan Misli.com’un kuruluşundan itibaren Yazı İşleri Müdürlüğü görevini sürdürmüştür. Ve son olarak 04/Şubat/2013 tarihinden itibaren Fatih Terim'inde isteğiyle Emre Utkucan Galatasaray Scout Şefi olmuştur. Emre Utkucan, ''Hayatta en çok futbol ve tarihten keyif alırım.'' diyerek futbola ve tarihe olan tutkusunu bu şekilde dile getirmiştir.

  Bazen futbolun dışına çok çıktığı konusunda eleştiri alsa da ,''Torino kulübünün başkanının Avrupa'nın en büyük ikinci oyuncak üreticisi'' olduğu bilgisini verebilecek kapasitede başka bir Türk futbol yorumcusu yoktur.



 Emre Utkucan Takıma geldiği günden beri yaptığımız transferler;
  1. Aurelien Chedjou - Stoper - Lille - 28 YAŞ -
  2. İbrahim Çoşkun - Ön Libero - Auxerre U19 - 18 YAŞ -
  3. İbrahim Demirbağ - Orta Saha - Elit Akademi U15 - 15 YAŞ
  4. Izet Hajrovic - Sağ/Sol Kanat - Grasshoppers - 22 YAŞ - 
  5. Alex Telles - Sol Bek - Gremio - 21 YAŞ
  6. Koray Günter - Stoper/Ön Libero - B.Dordmund - 19 YAŞ
  7. Salih Dursun - Sağ Bek - Kayserispor - 22 YAŞ
  8. Oğuzhan Kayar - Orta Saha (Ofans) - Manisaspor - 18 YAŞ
  9. Umut Gündoğan - Orta Saha (Ofans) - Bucaspor - 23 YAŞ
  10. Lucas Ontivero - Sol/Sağ Kanat - CA Fénix -19 YAŞ 

   Emre UTKUCAN - NtvSpor Röportajı

TERTEMİZ FENERBAHÇEM !!



KOMANDO AZİZ'in RAPORLARI




CENGİZ'in ANNESİNİN EVİNİ YAPAN


FENERE CEP TELEFONU KULLANMAK YASAK



TARIMDA FENER, İNŞAATTA FENER


FENERBAHÇEM İYİ ŞİKE YAPANA HAKKINI VERİR


YOKU VAR EDEN ALLAH, VARI YOK EDEN FENER



 ASKERE GİDECEKKEN ''BACAĞIM KISA'', SAHAYA ÇIKINCA ''VOLE VURURUM''


İBO'ya PARAYI KİM VERDİ



İLHAN'LA AZİZ AVUKAT DEĞİL AMA ''DAVA''



ŞİKE EKONOMİK KRİZDEN ETKİLENMEZ. KİLO 100, PEŞİN 100, VADE 100.



MİNİ MİNİ BİR COOPER

 

DEMOKRATİK, LAİK, ''ÖRTÜLÜ'' BİR KULÜP
 


SEZER PANİK YAPTI



SAMET-VEDERSON SEVGİSİ. TAM İKİBUÇUK SAAT



ŞANTİYE ŞANTİYE DUY SESİMİZİ, İŞTE BU FENERİN AYAK SESLERİ


ŞEKİP ve İTİRAFLARI



ŞİKE PARASINI ÖDERKEN BİLE ŞİKE YAPAR



30 Ocak 2014 Perşembe

SİSTEM SORUNU - KORAY GÜNTER ve LUCAS ONTIVERO

SİSTEM SORUNU

Mancini, üçlü mü yoksa dörtlü defans mı uygulatır bilemiyorum. Her maç farklı bir formasyon gördüğümüz için Galatasaray'ın geleceği adına hangi sistemle devam edeceğini kestirmek güç ama üçlü savunma oynatmak istediğini de biliyoruz.
Galatasaray'ın stoper ihtiyacı var, bu bir gerçek. Semih Kaya dışında kalan tüm stoperlerin Galatasaray adına soru işareti olduğunu düşünüyorum. Dany yetersiz görüldü ve gitti, Chedjou bana göre çok büyük hayal kırıklığı, Gökhan Zan desek tecrübesiyle her vakit lazım ama sürekli sakat. Bu durumda da üçlü savunmayı geçtim, çift stoper oynadığınızda bile alternatifiniz yok gibi.
Bu yüzden de Hakan Balta, Ceyhun Gülselam ve Melo gibi isimleri stoperde izliyoruz. Özellikle Melo'nun stoper oynaması Galatasaray'ın orta sahadaki tüm dengesini bozuyor. Oyunu geriden iyi kuran, defansa liderlik edecek, süpürücüden ziyade toplayan bir stoper gerekiyor ve bu konuda da bugün, yarın bir haber gelir ve Astori mi olur yoksa başkası mı görürüz.


KORAY GÜNTER

Koray Günter ise genç bir alternatif. Geldiği gibi formayı kapabilecek bir isim mi, bu tartışılır ama geleceği düşünen Galatasaray'ın da en önemli taşlarından birisi olacağı kesin.
Bonservisi için ödenen 2.5 milyon avro'ya takılmıyorum. Bonservissiz gelen ve 29 yaşında olan Hamit Altıntop için 2.8 milyon avro almıştı bizden Real Madrid. Bunların nedeni hep kontenjan. Bu yüzden de girilmesi gereken bir risk, eğer risk gözüyle bakan varsa.
Ayrıca Dortmund sadece bir sezon için 7 milyon avro'luk geri alma opsiyonu koymuş ve bu gerçekleşse bile Galatasaray'ın yine de kazançlı olduğunu düşünüyorum.
Üçlü oynayacaksak eğer forması bana göre garanti, çift stoper oynarsak eğer önemli bir alternatif olacak. Topu kullanmasını bilen, Dortmund altyapılı, yerli ve potansiyeli yüksek olan bir futbolcu. Eğer Türkiye'ye uyum sağlarsa adından çok söz ettirebilir. Dortmund bırakmaz gözüyle bakılan bir futbolcuydu ama bu transfer gerçekleştirildi.


LUCAS ONTIVERO

Lucas Ontivero için ise ne yorum yapsak hikaye olacak aslında. Sadece cv'sine bakıp, potansiyelli bir yetenek gözüyle bakıyoruz. Geçmiş yıllarda Real Madrid altyapısında oynanış, önemli takımlar tarafından denenmiş bir isim. Soru şu tabii, madem denendi neden kalmadı? Onun da cevabı bende yok.
Mancini, 3 ay boyunca denemiş ve beğendi kendisini. Yabancı kontenjanını iyiden iyiye boşaltan Galatasaray, onu takımda tutar mı bilmiyorum. Başka bir takıma kiralanması ve kendisini en azından yarım sezon orada görmek çok daha mantıklı sanki ama Bruma'nın da sakatlığında 10. yabancı olarak alternatif gibisinden de tutulabilir.
Kanatlarda oynadığı söyleniyor, forvet özellikleri de var. Tekniği yüksek, yetenekli bir çocuk. Ya tutarsa transferi kısaca, Galatasaray'ın bir kaybı olmaz bu işten ama tutması durumunda da kazanacağı çok şey var.
Ontivero için de gençleşen Galatasaray'ın, yeni yüzlerinden biri diyebiliriz...

Lucas ONTIVERO'nun AMK Gazetesi'ndeki Röportajı 

Linke Tıklayarak Lütfen Anketi Cevaplayınız :)

29 Ocak 2014 Çarşamba

TİMUR KOSOVALI ( BANDIRMASPOR - FORVET )



26.01.1990 doğumlu Timur, 1.88 boyunda ve Bandırmaspor'da Forvet / Santrafor oynuyor.

  Timur Kosovalı futbol hayatına çok küçük yaşlarda Almanya'da başladı. Daha sonra Antalya takımlarından Çallıspor ile 2005 yılında amatör olarak lisans alıp Türkiye'deki futbol yaşamına başlamış oldu. 2006 yılında ise Antalyaspor'a transfer olduktan sonra 2008 yılından itibaren profesyonel futbol hayatı adım attı. 2008 -2009 sezonunda paf liginde şampiyon olan Antalyaspor'un kadrosunda yer alan Timur Kosovalı oynadığı 28 karşılaşmada attığı 12 gol ile takımının şampiyonluğunda büyük katkı sahibi oldu.

   Bu başarısının ardından 2009 yılında Gençlerbirliği'ne transfer olan Timur sırasıyla Kastamonuspor, Batman Petrolspor ve Tekirova Belediyespor'a kiralık gönderildi. Gollerine bu takımlarda da devam ederken bir yandan da 3. ligde tecrübesinin artırmış oldu. Gençlerbirliği ile sözleşmesini feshettikten sonrada İstanbulspor ile anlaşan Timur 2011-2012 sezonunu orada tamamlayarak, 2012-2013 sezonunda Kayseri Şekerspor'a transfer oldu.


Kayseri Şekerspor'da 19 gole imza atarak gol kralı olma başarısı gösteren Timur Kosovalı, sezon sonu bir çok takımdan transfer teklifi almasına rağmen 2.Lig Kırmızı Grup takımlarından Bandırmaspor ile anlaştı. Herkes 2.Lig'de ilk defa oynayacak olan Timur'un performansını merak ediyordu. Timur henüz ilk haftalardan tüm soruların cevabını vermeyi başardı. Oynadığı 15 maçta 11 gol atarak ligi kasıp kavuran Timur kendini de takımına kanıtlamış oldu.

Timur Kosovalı'nın bu seneki istatislikleri 

  1.  Bandırmaspor - Pazarspor : 1 Gol
  2. GüngörenB. - Bandırmaspor : 1 Gol
  3. Bandırmaspor - Eyüpspor : 3 Gol
  4. Tepecik - Bandırmaspor : 1 Gol
  5. Diyarbakır B.B. - Bandırmaspor : 1 Gol
  6. Körfez - Bandırmaspor : 2 Gol
  7. Bandırmaspor - Alanyaspor : 1 Gol
  8. Altay - Bandırmaspor : 1 Gol     

Timur, iki ayağını da etkili kullanabilen, frikik golleri de atabilen bir oyuncu, 1.88 boyunda olan bir forvet için göze hoş gelen özellikleri var. 24 yaşındaki futbolcunun değeri transfermarkt.com'da 125.000 TL olarak gözüküyor -ki bu sadece ortalama bir fiyat.

KORAY GÜNTER ( 2013 - 2014 ARA TRANSFER DÖNEMİ )



16.08.1994 doğumlu Koray 1,85 boyunda ve B.Dortmund forması giymiş sağ ayaklı bir stoper.

Koray Günter, Dortmund'un 13 yaşında yurtlarına kabul ettiği en genç yetenek.

Milli Takım konusunda önce Türkiye’yi tercih edip, sonradan Almanya’yı tercih eden isimlerden. Almanya U20 Milli Takımı'nın savunmadaki en önemli ismi. Liverpool başta olmak üzere ismi birçok önemli kulüple anılıyordu. B.Dortmund'da, gençlere önem veren ve gelişimlerine katkı sağlayan Klopp gibi bir teknik adamla çalışması büyük avantaj. Ama Hummels ve Subotic gibi Dortmund için çok önemli, üst düzey iki stoperin arkasında yedek beklemek zorunda olması da en büyük dezavantajı.

Koray Günter; hava toplarında iyi, ikili markajda etkili, geçilmesi kolay olmayan, fizik olarak güçlü, pek zamanlama hatası yapmayan, kademe anlayışı iyi, ayağı kötü olmayan sağlam bir stoper.

Bu sezon 5 kez B.Dortmund A takımı kadrosunda kendisine yer bulan Koray, sadece B.M'gladbach maçının son 2 dakikasında A takım formasını giyebildi. 10 kez de 3. Lig'de mücadele eden B.Dortmund II kadrosunda yer alırken, 7 kez ilk 11'de sahaya çıktı, 1 kez de sonradan oyuna girdi. 3 kez de Şampiyonlar Ligi kadrosunda yer aldı, ama forma giyemedi.

Koray'ı 2011′de Meksika’da düzenlenen U-17 Dünya Kupası‘nı takip edenler hatırlayacaklardır. Genç yetenek bu turnuvada Almanya U17 formasıyla Yarı Final görmüştü. Almanya U17 Milli Takımı formasını giydiği dönemde Almanya U17 Milli Takımı Teknik Direktörü Steffen Freud, Koray Günter için; "Fizik olarak hep takımın en hazır oyuncusu. Onu geçebilen bir oyuncu yok." diyerek Koray'dan övgüyle bahsetmişti.

Yarı Türk, yarı Alman olan Koray'ın altyapılardaki Milli takım tercihi Almanya oldu. Ama Almanya A Milli Takımı'nda oynaması kolay görünmüyor. Koray ilerleyen yıllarda gelişimini devam ettirir, güçlenir ve kulüp takımında sürekli forma giyme şansı bulabilirse, ancak o zaman Almanya A Milli Takımı'nda da formayı kapabilir. Türkiye Milli Takımı'nda da ayağı iyi stoper sıkıntısı olduğu aşikar. 

KORAY GÜNTER - TRANSFERMARKT 

ENDOĞAN ADİLİ ( 2013 - 2014 ARA TRANSFER DÖNEMİ )



1994 doğumlu futbolcu, 1.70m boyunda. İsviçre Süper Lig ekiplerinden FC Basel ve İsviçre U20 Milli Takımı formalarını giyiyor. Genç yeteneğin annesi Kosovalı Arnavut, babası ise Türk. Kanatta oynuyor.

Futbola İsviçre'nin Grasshopper Club Zürich takımında başlayan genç oyuncu, 01.01.2013 tarihinde bedelsiz olarak FC Basel'e transfer oldu. Bu transferden en önemli faktör; belki de Türk futbolseverlerin aşine olduğu bir isim olan Murat Yakın'ın, Endoğan'ı Basel'e istemesiydi. Genç yetenek, Grasshopper Club Zürich formasıyla çıktığı ilk maç olan Aarau maçında attığı golle; hem profesyonel kariyerinin ilk golünü atmış oldu, hem de İsviçre Süper Lig tarihinin (15 yaş ve 283 günle) gelmiş geçmiş gol atan en genç futbolcusu ünvanını da kazandı. Daha önce bu ünvan; Young Boys Berlin formasıyla Johan Vonlanthen'e aitti. Vonlanthen, 24 Şubat 2002'de, 16 yaşına girdikten 23 gün sonra attığı golle bu ünvanı kazanmıştı.
Mükemmel bir sol ayağa sahip olmasına rağmen sağ kanatta daha etkili olan Endoğan, her iki kanatta ve forvette oynayabiliyor. 'En genç golcü' ünvanını kazanması sağlayan Aarau'ya attığı golü de çok etkili kullandığı sol ayağıyla attı.
Endoğan Adili; 2011 Aralık ayında ön çapraz bağlaında kopma meydana gelmesi nedeniyle bir süre futboldan uzak kalmış bir oyuncu. Sezonun devamını kapatmak zorunda kalan Endoğan, belki de çok daha iyi yerlere gelebilecekken, bu nedenle bir süre kendisini gösteremedi.
İsviçre Mili Takımının tüm genç kategorilerinde (U15-U16-U17-U18-U19) forma giyen Endoğan, halen İsviçre U20 Milli Takımı kadrosunda yer alıyor. İsviçre U16 Milli Takımı'nın kaptanlığını yaptı.
Bu sezon FC Basel'in A takım formasını 1 kere FC Sion maçında son 3 dakika, 1 kere de İsviçre Kupası'nda giyebildi. FC Basel II formasıyla ise 9 maça çıkarken, bu maçlarda 1 gol attı, 1 de asist yaptı. 2012-2013 sezonunun ilk yarısında Grasshopper Club Zürich formasını ligde ve kupada 1'er kere giyerken, Grasshopper Club Zürich II formasını ise 8 kere giydi. Yılbaşında FC Basel'e transfer olduktan sonra FC Basel A takım formasını 2012-2013 sezonunun 2. yarısında 1 kere giyebilirken, FC Basel II formasıyla ise 10 maça çıktı. Bu maçlarda 3 gol attı, 2 asist yaptı. Basel'in sağ kanadında Mohamed Salah gibi genç bir yıldız varken, A takımda kendisine neden yer bulamadığını anlamak çokta zor değil.
Endoğan Adili; her iki kanatta ve forvette de oynayabilen, topla hızlı, tekniği iyi, top ayağındayken faul yapılmadan topu kolay kaybetmeyen bir oyuncu.
Almanya Bundesliga ekiplerinden Kaiserslautern ve Bayern Münih formalarını yıllarca giyen Grashooper Club Zürih teknik direktörü Ciri Sforza, Endoğan Basel'e transfer olmadan önce onunla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Endoğan çok yetenekli bir futbolcu. Onu yavaş yavaş takıma sokmak istiyorum. Henüz çok genç olduğu için onu korumamız gerekiyor. Sokaklarda yetişen Endoğan, havalara girmezse bizi gelecek yıllarda çok sevindirecek maçlara imza atacak. Geleceğin starı olacak. Kendisine röportaj yasağı koyduk.

ALEX TELLES ( 2013 - 2014 ARA TRANSFER DÖNEMİ )



Alex Telles; 15.12.1992 doğumlu, 1,81m boyunda, Brezilya (Serie A) Ligi ekiplerinden Gremio'dan transfer edildi, sol bekte görev yapıyor.


2013 yılı Alex Telles'in Brezilya Ligi'ndeki ilk sezonuydu. Gremio sezona teknik direktör Vanderlei Luxemburgo ile başlamıştı. Luxemburgo; 4-4-2'nin değişik versiyonu olan 4-2-2-2'yi tercih eden bir teknik direktördü. 21 yaşına 2013Ün Aralık ayında giren Alex, Gremio'dan önce daha alt liglerde (4. lig) mücadele eden Juventude formasını giyiyordu. Ama Brezilya Serie A'daki ilk sezonunda beklentilerin çok üzerinde bir performans ortaya koydu. Belki onu transfer edenler bile bu kadar istikrarlı, üst düzey, iyi bir performans ortaya koyabileceğini öngörememişlerdi. Çünkü Gremio'ya geldiğinde işi hiçte kolay değildi. Sol bekte eski Liverpool'lu Fabio Aurelio vardı. Ama Aurelio sakatlanıp sezonu kapatmıştı. Ayrıca daha önce Fenerbahçe forması giymiş Andre Santos'ta Gremio'daydı. Alex Telles Gremio'ya alternatif olsun diye transfer edilmiş bir isimdi. Ancak Alex Telles üst düzey formuyla önce Andre Santos'u sol bekten kesti ve A.Santos'u sol öne yolladı. Ardından da Copa Libertadores sonrası Andre Santos'la yollar tamamen ayrıldı ve Renato Gaucho'nun takımın başına geçmesiyle birlikte taktiğin de değişmesiyle (Gremio 3-5-2'ye döndü), sol taraf komple Alex Telles'e bırakıldı 

Gremio; Brezilya Ligi'ni 2013'te 2. sırada bitirdi. İstatistiklerle ilgili çelişkili bilgiler olduğundan, hata yapmamak için her iki bilgiyi de paylaşmakta fayda var. Brezilya Ligi'de forma giyen futbolcularla ilgili istatistiklerde farklı kaynaklarda bu tarz bilgi oynamaları görülebiliyor maalesef. Birçok kaynağa göre; Alex 38 lig maçının 36'sında forma giydi, 1 gol attı, 3 asist yaptı. Copa Libertadores'te 8 maçın 6'sında forma giydi, 2'sinde yedek oturdu, 1 asist yaptı. Ama çoğu futbolseverin istatistik olarak güvendikleri bir kaynak haline gelen  Transfermarkt'a göre ise; Alex Telles 38 lig maçının 34'ünde ilk 11'de forma giydi. Bu maçlarda 1 gol attı, 3 asist yaptı. 2 maçı sakatlık nedeniyle kaçırdı. Copa Libertadores'te de 3 kez forma giydi, 1 asist yaptı. 3 maçı sakatlık nedeniyle kaçırdı, 4 kez de yedek oturdu

Alex Telles'in geçtiğimiz sezon az gol atmış ve az asist yapmış olmasıyla ilgili yoruma geçmeden önce, Manchester United'ın eski efsane teknik direktörü Alex Ferguson'un önemli bir sözünü hatırlatmakta fayda var; "İstatistik, mini etek gibidir. Çok şey gösterir, ama asıl görmek istediğin şeyi göstermez." Alex Telles'in istatistiklerinin düşük olması kimseyi yansıtmasın. Gremio çok gol atan bir takım değil. Genellikle defansif bir taktikle sahaya çıkıyorlar. Özellikle 4-2-2-2'den 3-5-2'ye döndükten sonra, Gremio'nun sol tarafı komple Alex Telles'e emanet edildi. Alex daha fazla sorumluluk almaya başladı. 2013 yılının Ocak ayında Gremio'ya transfer olduğunda sezona 4-4-2/4-2-2-2'nin 4'lü savunmasının solunda başlayan Telles, sezonun devamında Gaucho'nun 3-5-2'ye geçmesi sonrası sol kulvarın hakimiyetini defansif/ofansif tamamen eline aldı. Hücumda kendisine daha çok iş düşmesine rağmen, görevini fazlasıyla yerine getirdi. Alex'in performansını genel olarak değerlendirmek gerekli. Düşük görünen istatistiklerine rağmen ligin en iyi sol beki seçilmesi, gösterilmesi de bundan. Oyuna olan katkısı, istatistiklerinden çok daha fazlaydı.

Alex Telles; istikrarlı, tempolu, hücumu seven, süratli, çabuk, tekniği bir beke göre iyi bir oyuncu. Bir savunma oyuncusu olmasına rağmen, hücumda etkili olabilen, sık sık hücuma çıkan Alex; hücuma çıktığında bazen geri dönüş sorunları yaşayabiliyor. Ama geçtiğim sezon Gremio'nun 3'lü savunması Alex'in arkasındaki boşlukları kademeye girerek kapatmasını iyi bildi. Böylece Alex, tüm sol kanadı çok iyi kullandı ve ofansif yönü kuvvetli bir bek olarak göze battı. Bu sayede Gremio hücumlarında önemli hale geldi. Alex Telles; iyi ortalar yapabilen, pozisyon bulduğunda çok sert ve etkili şutlar çekebilen bir bek. Arkasında iyi bir bek olduğu zaman, rahatlıkla kanatta da kullanılabilecek bir oyuncu. Sol ayağını çok iyi kullanmasına rağmen, sağ ayağını neredeyse hiç kullanmıyor, yada kullanmayı pek tercih etmiyor. Brezilya Ligi için fiziğinin yeterli olduğunu söyleyebiliriz. Ama Avrupa futbolu için fiziği zayıf kalabilir, zaman zaman sorun yaşayabilir. Çok fazla omuz omuza ikili mücadeleye giren bir isim değil. Sert bir savunmacı olduğunu söylemek zor. Güçlenmesi ve dayanıklılık kazanması lazım. Savunması kötü değil. Hızını ve çabukluğunu sadece hücumda değil, pas arası yapmak için de kullanıyor ve kaptığı toplarla takımını hızla kontraatağa çıkarabiliyor. Ama geri dönüş sorunu yaşadığında, pozisyon almada da doğal olarak sıkıntı yaşabiliyor. Gremio savunmasının Brezilya Ligi'nin en iyilerinden birisi olması, Alex'e de hücumda daha fazla serbestlik tanıdı. Bunu da unutmamak gerekli. Avrupa futbolunda önemli bir yere gelmek istiyorsa, savunma yönünü geliştirmek zorunda.

GALATASARAY 2 sezondur Brezilya Ligi'nde 'en iyi sol bek' seçilmiş oyuncularla ilgileniyor. Geçen sezon Carlinhos, bu sezon Alex Telles... Carlinhos bu sezonun son döneminde sakatlığı nedeniyle birçok maç oynayamaması, Alex Telles'in Brezilya Ligi'ndeki ilk sezonunda daha da parlamasını sağladı. Carlinhos; daha çok fizik gücüyle dikkat çeken, sert oynamayı ve ikili mücadeleye girmeyi seven tarzıyla, Brezilya'daki çoğu bekten ayrılan bir isim. Alex Telles ise; 21 yaşına yeni girmiş, umut vaat eden, yetenekli, daha teknik ve hızlı, gelişimine devam eden genç bir oyuncu. Sezon başında ne yapacağı muamma gibi görünürken, daha ilk sezonunda, üstelikte Brezilya'nın en üst düzey liginde gösterdiği performansla nasıl değerli bir kumaşa sahip olduğunu da kanıtladı. Bu sezon gösterdiği performans sonrası birçok Avrupa takımıyla adı transfer dedikodusuna karıştı. Tıpkı geçen sezondan beri Alex'i takip eden GALATASARAY gibi.


ALEX TELLES HIGHLIGHTS 
ALEX TELLES - TRANSFERMARKT 
ALEX TELLES'in İLK ANTRENMAN RÖPORTAJI 

IZET HAJROVİC ( 2013 - 2014 ARA TRANSFER DÖNEMİ )



4 Ağustos 1991 İsviçre (Brugg) doğumlu Izet Hajrovic, Makedon asıllı bir Boşnak. İsviçre vatandaşlığı da bulunan Izet, 1.77m boyunda ve kanatta görev yapıyor. İsviçre'nin Grasshoppers takımından transfer ettiğimiz Hajrovic ülkesinin Milli Takımı'nda da forma giyiyor

Futbola İsviçre futbolunun devlerinden Grasshoppers'da başladı. Grasshoppers; GALATASARAY'da forma giymiş Kubilay Türkyılmaz ve Hakan Yakın (daha önce Fenerbahçe forması da giymiş olan abisi Murat Yakın) gibi Türk isimleri de daha önce Avrupa futbol piyasasına sunmuş bir takım.


2009-2010 sezonunda Luzern maçında ilk kez Grasshoppers A takım formasını giydi. 2010-2011 sezonunda A takım formasını ligde 21 kez giyerken, bu maçlarda 5 gol attı, 1 asist yaptı. 2. Lig'de Grasshoppers B takımı formasını 2 kez giyerken, 1 gol attı. İsviçre Kupası'nda 3 maçta forma giyerken, 2 gol attı. Avrupa Ligi Elemeleri'nde de 1 kez forma giydi. İsviçre U20 Milli Takımı'dan da davet aldı ve İsviçre için forma giymeye başladı. 2011-2012 sezonunda ligde Grasshoppers A takım formasını 21 kez giydi, 1 gol attı, 1 de asist yaptı. 2 kez de Grasshoppers B takımı formasıyla 2. Lig'de mücadele etti. İsviçre Kupası'nda ise 3 kez forma giydi, 4 gol attı. 


Izet Hajrovic; 2011-2012 sezonunda hem İsviçre U21 ve hem U20 Milli Takımı forma giydi. İsviçre U21 formasıyla Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde mücadele etti. 2012-2013 sezonunda ise gerçek patlamasını yaptı. İsviçre Süper Ligi'nde 33 maçta forma giydi, 8 gol attı, 7 de asist yaptı. İsviçre Kupası'nda ise 4 maçta forma giyerken, takımına 2 gol ve 1 asistle katkı sağladı. 2012-2013 sezonunda İsviçre U21 Milli Takımı formasıyla Almanya'ya karşı 1 kez Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde forma giyen Izet Hajrovic, daha sonra İsviçre A Milli Takımı'na da davet edildi ve Tunus'a karşı hazırlık maçında İsviçre formasını giydi. Ama daha sonra Bosna-Hersek Milli Takımı teknik direktörü Safet Susic tarafından 2014 Dünya Kupası Elemeleri için davet edilen Izet, bu teklifi kabul etti ve A milli takım tercihini Bosna-Hersek'ten yana kullandı. Bosna-Hersek formasını ilk kez Dünya Kupası Elemeleri'nde Slovakya deplasmanında son 10 dakika giydi. Sonraki maç olan kendi evlerindeki Slovakya maçında ise oyuna yine sonrada girdi ve uzaktan çok güzel bir gole imza atarak; hem takımı adına galibiyeti getirdi, hem de Bosna-Hersek formasıyla ilk golünü atmış oldu. Daha sonra Liechtenstein maçında da Bosna-Hersek Milli Takımı formasını giydi. 2013-2014 sezonunda Grasshoppers'ın başına geçen Michael Skibbe'nin de gözdesi olan Izet Hajrovic; sezinun ilk yarısında ligde 15 maçta 6 gol, 4 asist, İsviçre Kupası'nda 3 maçta 1 asistle oynarken, 2 kez Şampiyonlar Ligi Ön Elemesi'nde, 2 kez de UEFA Avrupa Ligi'nde forma giydi.


Izet Hajrovic; orta sahada hücumun her bölgesinde oynayabilmesine rağmen genellikle sağ kanatta oynuyor ve çokta etkili oluyor. Her iki ayağını da kullanabilen Boşnak oyuncu, solunu daha iyi kullanabiliyor. Tabiri caizse; soluyla şut çekmiyor, resmen ateş ediyor. Soluyla müthiş sert ve tehlikeli şutlar çekebiliyor. Soluyla uzak mesafelerden attığı jeneriklik birçok gol var. Solunu daha iyi kullanmasına rağmen genellike sağda oynamasının sebebi; sağ kanattan içeriye katederek soluyla rakip kaleye sert şutlar atabilmesi ve büyük tehlike yaratabilmesi. Izet'in tekniği iyi, ama çok teknik, fazla çalım atan tarzda bir kanat oyuncusu değil. Daha çok Shaqiri ve Stoch tarzı bir kanat oyuncusu. Hızı, çabukluğu ve rakip bekleri ters ayağını iyi kullanabilmesi sayesinde zor durumda bırakabilmesi sayesinde adam eksiltebiliyor. Gol atan/attıran, takım arkadaşlarını gol pozisyonuna sokabilen bir futbolcu. Duran toplarda da çok etkili bir isim. Oyun zekası, oyunu okuması ve yönlendirmesi iyi. Sorumluluk almaktan kaçmıyor. Zaman zaman bencil davranabiliyor ve zorlama şutlar çekebiliyor. Üst düzey bir ligde kendisini kabul ettirebilmesi için zamana ihtiyacı olacaktır. Kendisini geliştirmesi gereken bir futbolcu. Bir yıldızdan değil de, potansiyeli yüksek, yetenekli bir yıldız adayından bahsettiğimizi unutmadan beklentiler ayarlanmalı.



Eğer Izet Hajrovic'in yerli statüsünde oynamasında bir terslik çıkmazsa; genç Boşnak hem GALATASARAY'a +1 yabancı kontenjanı kazandırabilir, hem de (transfer edilebilecek o seviyede yerli başka kanat oyuncusu olmadığı göz önüne alınırsa) GALATASARAY'ın kanatları daha etkili kullanmasına çok faydalı olabilir. Izet'in (terslik olmazsa) yerli statüsünde oynayabilecek potansiyeli yüksek genç bir yetenek olması, belki de en büyük avantajı. İsviçre Süper Ligi'nde Mohamed Salah'tan sonra en çok dikkat çeken kanat oyucusu.


Izet Hajrovic; 2013 yazında birçok İtalyan, Alman, İngiliz kulübüyle adı transfer dedikodularına karışmış bir isim.


Genç yaşta İsviçre U20 ve U21 Genç Milli Takımı'nda forma giyen Izet Hajroviç, Milli Takım'la ilgili; "İsviçre Milli Takımı hocası Ottmar Hitzfeld beni arayıp, Dünya Kupası'nda İsviçre forması giymemi söyledi. Ama ben zaten karar vermiştim. Bosna Hersekli'ydim ve Bosna Hersek için oynamak istiyordum'' diyerek neden Bosna-Hersek'i tercih ettiğini açıklamış.


Peki Izet Hajrovic'in yerli statüsünde oynayabilme ihtimali var mı? Bu iddiaların dayanağı ne? Bunun cevabını Izet Hajrovic, bir röportajda vermiş aslında. Bijelo Poljeli olduklarını belirten Izet; "2. Dünya Savaşı sırasında, ailem Makedonya Prilep'den kaçarak Türkiye'ye sığındı. Babam Saffet ve annem Zilka, 80'li yıllara kadar Türkiye'de yaşadılar. 1980'lerde ise Saraybosna'ya, ardından da 1987'de İsviçre'ye geçtiler" açıklamasını yaptı. Peki ailesinin Türkiye'de yaşamış olması, Izet'in vatandaşlık alması için yeterli mi? Ailesinin Türkiye'de yaşadığı 30 yılı aşkın sürede vatandaşlık alıp almadıkları, veya vatandaşlığa başvurup başvurmadıkları net olarak bilinmiyor. Bu seçeneklerden birisi geçerliyse, Izet'in vatandaşlık almasında, veya yerli statüsünde oynamasında hiçbir sorun çıkmaz. Izet'in amcasının da İstanbul'da yaşadığı biliniyor. Ayrıca Kasımpaşa forması giyen Suriyeli Sanharib Malki Sabah'ın yerli statüsünde oynatılıyor olması, daha önce Elvir Boliç ve Elvir Baliç gibi birçok Boşnak'ın yerli statüsünde kabul edilmiş olmaları da GALATASARAY'ın elini güçlendiren örneklerden sadece birkaçı. İçişleri Bakanlığı ve sonrasında TFF, Izet hakkında gerekli araştırmaları yaptıktan kararlarını vereceklerdir.



IZET HAJROVIC HIGHLIGHTS
IZET HAJROVIC - TRANSFERMARKT