Sezona Florya'da toplanarak başlayan son Şampiyon Galatasaray'ımız ilk kamp ayağı olan, Birmingham'a gitti. İngiltere Futbol Federasyon'un sahibi olduğu, St.George's Park National Football Centre'de sezona merhaba diyen Aslanlar, Shrewsbury Town ( 3-0 ) ve Notts County ( 2-1 ) iki hazırlık maçı yaptı ve hemen ardından İzmir'deki Malaga mücadelesine hazırlanmak için İstanbul'a döndü.
İzmir'deki Malaga maçı takımımızı görmemiz açısından önemli bir mücadeleydi. İyi başladığımız maça Wesley Sneijder ile bulduğumuz golle 1-0 öne geçtik. Golü attıkdan sonra biraz daha tempo arttıran taraf bu sefer deplasman takımıydı. Çok geçmeden Malaga'lı yıldız oyuncu R.Santa Cruz'un golüne engel olamadık 1-1. Dünyaca ünlü santrofumuz D.Drogba ilk yarıdaki son sözü söyledi ve durumu 2-1 yaptı. İkinci yarı daha istekli olan bir Malaga vardı karşımızda 58. ve 73. dakikalarda yediğimiz 2 golle Malaga 3-2 öne geçmiş ve Dany yapmış olduğu hareket sonrasında hem Kırmızı kart gördü hemde 3-2 geriye düşmemizi sağlamıştı. Tam maç bu skorla bitecek derken Kazım'ın attığı gol ile maçı beraber bitirdik 3-3. İlk önemli hazırlık maçında Galatasaray savunmada sıkıntılar yaşadı. Hücüm organizasyonlarında çok problem yaşamadık. Sneijder ve Drogba çok hazır gözüküyorlardı.
İzmir'deki maçın hemen ardından Özel bir uçakla Slovenya'nın Bled kentine uçan Galatasaray burada da Olimpija Ljupljana takımıyla otuzar dakikadan iki devre oynanan maçı 3-0 kazandı. 5 gün Slovenya'da bulunan takımımızın programı özel bir hazırlık maçı için İtalya'nın Napoli kentinde devam etti.
Napoli, önemli transfer yapmış ve yeni transferleri görebilmek için en önemli maç Galatasaray ile oynanacak mücadeleydi. Gonzola Hugain, Pepe Reina, Jose Callejon ve Raul Abiol transferleriyle gövde gösterisi yapan Napoli maçıda 3-1 kazanan ekip oldu. Bu maçta ve tek golümüzü N.Amrabat'dan geldi. Bizi en çok üzen Dany'nin Malaga maçındaki gibi Kırmızı kart yemesiydi.
11 Agustos gününü sabırsızlıkla bekledik. TFF'nin Kayseri'de Tribün kargaşası yaratması taraftarlar tarafından alışılmış oyunlardı. Oyunlarını her daim bozduğumuz TFF'yi gene avlamaya gene ellerindeki kupayı almaya gelmiştik.
Maça 6+0+4 kuralı nedeniyle yeni transferimiz Aurelien Chedjou'dan yoksun başladık. İlk 11'de bulunan yabancılarımız; Sneijder, Drogba, Muslera, Melo, Amrabat ve Eboue. Maça fırtına gibi başladık ve 90 dakika boyunca Fenerbahçe kalesini defalarca yokladık. Kaleci Mert Günok maçın kahramanıydı yaptığı kurtarışlarla takımı fark yemekten kurtardı. Bu arada Fenerbahçe'nin yeni stoperi Bruno Alves, Melo'ya yaptığı gereksiz hareketle Kırmızı kart gördü. Bu dakikadan itibaren Galatasaray daha da yüklendi. Rencide edecek şekilde iyi oynuyoruz ama Mert'den geri dönüyorduk. Maçın normal süresi 0-0 bitti ve maç uzatmalara gitti. Golü kokluyoruz, istiyoruz ama bir türlü bulamıyorduk. Sonunda o gol Drogba'dan geldi. Taraftarına doğru klasik gol sevinci olan dizlerinde kayarak gelmesi hepimizi çıldırtmıştı. Maçı Drogba'nın golüyle 1-0 kazandık ve Fenerbahçe'ye gene bir kupa finalinde hüsran yaşattık.
2012-2013 Lig Şampiyonluğu, Emirates Cup ve Süper Kupa'yı alan Galatasaray'ımız bu sezonda bizlere tarihi zaferler yaşatacak. Şampiyonlar Ligine tek başına katılması durumunda kasasına 15 Mio£ civarında para girmesine sebep olacak. İki sezondur Fenerbahçe'nin elinden hem kupayı hemde parası alan Cimbom bakalım bize daha ne zaferler ve sevinçler tattıracak.